Merhabalar, bu makalede belki de artık çoğumuzun tanıdığı Emre Yusufi’nin tasarımlarına göz atacağız. Bir iletişim aracı olarak tasarımı nasıl kullandığına, yarattığı heykellerde ders alınması gereken olgulara bakacağız. Emre Yusufi Heykellerinden Öğreneceklerimiz biraz yoruma dayalı biraz da teknik bilgiye dayalı bir inceleme makalesidir.
Emre Yusufi Kimdir?
Öncelikle kısaca size sanatçıdan söz edelim. 1981 yılında İstanbul’da doğan sanatçı aslında sanatın pek çok alanıyla yakından ilgili. Hem yurtdışında hem de ülkemizde çok saygın eğitim kurumlarından ve üniversitelerden eğitim alan Emre Yusufi grafik tasarım, reklamcılık, heykel sanatı ve hatta müzik ile ilgileniyor. Bu makalede onun yarattığı meşhur Herkül heykellerine farklı bir perspektif ile bakacağız.
Bir Eserden Neler Öğrenebiliriz?
Çok şey. Her tasarımın bir amacı, bir hikayesi vardır. Aşağıdaki çalışmalara bakarsak izleyici ile sanat eseri arasında bir bağ bir iletişim olduğunu göreceksiniz. Evet başarıya ulaşmanın yollarından bir tanesi de iletişim. Aslında bu güçlü iletişim olgusu başarılı olan ve tasarımın neredeyse tüm dallarında işe yarayan bir formül. Örneğin Squid Game Tasarım Açısından Başarılı Mı? Adlı makalemizde anlattığımız şekilleri ve renkleri bir iletişim aracı olarak kullanmanın ne kadar etkili olduğuydu.
Bu eserlerde de aynı durum söz konusu. Heykeller sizinle iletişim kuruyor. Bira içiyor, dondurma yiyor, motosiklete biniyor, dövüşüyor.
Durağan ve Hareket Halinde
İşte tasarımın olmazsa olmazı kontrast yine devrede. Bu sefer renklerle değil şekillerle, objelerle. Heykel durağan bir şeydir. Sabittir. Hareketsizliği temsil eder. Peki paten kayan bir heykel? Paten hareket, dinamiklik, enerji çağrışımı yapar. İşte bu eserlerde iki zıt olgunun bir arada yer alması onları etkileyici yapan en önemli unsurlardan biri.
Bu zıtlık durumunu kendi tasarım projelerinizde farklı yöntemlerle kullanabilirsiniz. Tasarımın Temel İlkelerine göz atın. Kontrast’ın önemini anlayacaksınız.
Yetenekli olmak yeterli mi?
Emre Yusufi çok yetenekli ve yaratıcı bir sanatçı. Ancak sadece yetenek bu tarz bir proje üretmek için yeterli mi? Yeteneğin yanına merak, iyi bir gözlemcilik ve empati yapma durumunu da ekleyince harika sonuçlar ortaya çıkıyor.
Sanatçının eserlerini değil ancak yöntemlerini ve sorunları nasıl çözdüğünü kendi tasarımlarınızda da kullanabilirsiniz. Her bir eser için ders niteliğinde bir şeyler içeriyor diyebiliriz.
Renkleri işin içerisine dahil ettiğinde tüm duygular değişiyor. Bir heykelden beyaz ya da gri olmasını beklersiniz. Çünkü bu çağda bu tarz heykeller görmeye alıştık. Ancak renkli eldivenler takan gri bir heykel görmek ya da pembe bir dondurma tutan heykel görmek insanları şaşırtıyor. Güçlü bir duygu. Bu da sanat eseri ile izleyicinin bir bağ kurmasını sağlıyor. Size bir şeyler hissettiren her şey ile bağ kurabilirsiniz.
Sonuç
Özetlemek gerekirse Emre Yusufi heykellerinden öğreneceklerimiz epey fazla. Bir çoğumuzun mesleği, hobisi ya da ilgi alanı görsel iletişim tasarımı. Bizden önce yaratılan başarılı tasarımlardan ders almamız ve onları geliştirmemiz önemli. Siz bu tasarımlar hakkında ne düşünüyorsunuz yorumlara bekliyoruz.
Bir Yanıt
Ben heykellerin çoğunun gösteriş amaçlı yapıldığını düşünürdüm aslında her heykelin bı iletişim ağı olduğunu yeni öğrendim