Merhabalar, sen kullanıcı değilsin makalesi tasarımcılar için hazırlanmış ve birtakım önyargı ve düşünsel aktivitelerin yeniden sorgulanmasını amaçlamıştır. Bir çoğumuz yalnızca tek bir alanda içerikler üretmiyor. Pek çok farklı sektörden markaya farklı tasarım ürünleri yaratıyoruz.
Marka tarafından doğru bilgilendirilmek işimiz için önemli bir nokta. Özellikle tasarım özeti içeriğinde söz ettiğimiz faydaları ve zaman yönetimine etkilerini hatırlarsınız. Peki işlerin bu noktaya kadar çok iyi ilerlediğini elinizde yeteri kadar bilgi olduğunu ve tasarıma başlayacağınızı düşünün Bu nokta da çoğumuz temel önyargılarımızla işe başlıyoruz.
Hedef Kitle Hakkında Düşüncelerimiz
Aslında kafamızda çizdiğimiz hedef kitle imajı tamamen kişisel değerlerimizden ibarettir. Yani kullanıcılar bunu sever, şunu sevmez gibi varsayımlarımız genellikle kendi fikirlerimizle doğru orantılı. Hepimiz kendi fikirlerimizin genel nüfus içerisinde nispeten daha yaygın olduğunu düşünürüz.
Hangi Ölçüde Aynı Fikirdeyiz
Özellikle arayüz tasarımı ile ilgilenen tasarımcıların sıklıkla odaklandığı nokta burasıdır. Kullanıcıların yaptığınız arayüzü sizinle aynı şekilde algılayacaklarını varsayarız ve bu genellemeye göre hareket ederiz.
Sen Tasarımcısın
Evet bu bilinç ile hareket edersek kişisel referanslarımızın yanına ek verilerde koymamız gerekiyor. Kabaca baktığımızda onlarca kişi için bir eser yaratan tek bir kişiden söz ediyoruz. Her ne kadar empati ve gözlem yeteneğimiz yüksek olursa olsun ihtiyacımız olan ek veriler de var.
Daha İyi Bir Deneyim Nasıl Tasarlanır?
Tüm bu önyargı ve genellemelerin olumsuz etkisinden kurtulmak için en güvenilir yöntem başka insanları işe dahil etmek. En azından fikir aşamasında. Yani tasarladığınız ürünün hedef kitlesini planlarken birden fazla kişinin fikirlerini derleyin. İçerisinden aynı olanları ayrı bir kategoriye alın. Daha kişiye özel olan önerileri ayrıca değerlendirin. Böylece kendi referanslarınıza göre bir genelleme yerine gerçek kullanıcıların nasıl davranacaklarını anlamaya biraz daha yakın olabilirsiniz.
Yanlış Fikir Birliği En Tehlikelisidir
Buna sektör içerisinde özellikle yurt dışında sahte fikir birliği deniliyor ve üzerine çok sayıda araştırma yapılmış. Sınırlı kaynaklar ile bir ürün yaratıyorsunuz. Aslında ilk başta elinizdeki malzeme çok az ve kıymetli. Potansiyel müşterilerinizin bu ürünü ya da tasarımı çok sevmelerini bekliyoruz.
Ancak işler bazen beklendiği gibi gitmiyor ve yılda çok az sayıda başarılı tasarımlarla ve ürünlerle karşılaşıyoruz. Bunun nedenlerinden bir tanesi de yanlış fikir birliğidir.
Diğer insanların sizinle aynı fikirde olduğunu ve sizin gibi düşündüğünü kabul ettirme eğilimi.
Standfort Üniversite’sinde bir araştırma yapılıyor. 104 öğrenciye 30 dakika boyunca okulun kampüsünde, iş yerinde ya da herhangi bir halka açık alanda üzerinde “eat at joes” yazılı bir pankart ile dolaşmanız istense yapar mısınız diye soruluyor. Reddetmekte tamamen özgürler.
Pankartı takmayı kabul edenlerin %62’si başkalarının da takmayı kabul edeceğini düşündü.
Pankartı takmayı reddedenlerin %67’si başkalarının da takmayı reddedeceğini düşündü.
Çok ilginç bir oran değil mi? Her iki durumda da çoğunluk var. Çünkü öğrenciler kararlarını vermek ve etraflarındaki dünyayı algılayabilmek için yalnızca kendi deneyimlerini kullandılar. İşte bu yanlış bir fikir birliği anlamına geliyor.
Bu nedenle hiçbir fikir üzerinden abartılı derecede hedef kitle analizi yapılmamalıdır. Bu yüzden ekip ve kullanıcı testi önemli bir yere sahip.
Bu makaleyi sevdiysen Tasarımcıların İç Dünyası ve Bilinçli Eleştiriler makalesine de göz atmanı öneriyoruz.
Unutma sen kullanıcı değilsin. Binlerce belki yüz binlerce kullanıcıyı kucaklayacak tasarımlar ve ürünler yaratan bir tasarımcısın. Umarım her anın ilham dolu ve üretken geçiyordur. Bir sonraki yazıda ya da herhangi bir sosyal mecrada görüşmek üzere. Seviliyorsunuz.