Merhabalar, Düşündürücü Çizimler serimizde ikinci konuğumuz Alanna Vanacore. Florida’nın küçük sahil kasabası Ormond Beach’te doğan Amerikalı bir sanatçıdır. Küçük yaşlarda, annesinin resim yapmasını izlerken sanata olan tutkusu gelişti.
UYARI (Uygunsuz Örnek Olabilecek Görsel İçerir)
Bu arada Alanna’nın çalışmaları bazı kişiler için uygunsuz içerikler ve çağrışımlar içerebilir. Bu nedenle +18 Yaş uyarısını ekleyelim. Eğer yaşınız bu içeriği görüntülemek için uygun değilse lütfen diğer portfolyo ve çizimleri paylaştığımız içeriklere geçin.
Gerçeklikten Soyut Olana
Özellikle küçük ayrıntılara ve renklere karşı ilgisi daha fazlaydı. Gözünü ve çizim yeteneklerini bu doğrultuda geliştirdi. Küçük bir sahil kasabasında başlayan macerası onu önce Florida sonra da New York’a taşıdı.
Alanna, çizim ve resim eğitimi almaya devam etti. Lisansını Kuzey Florida Üniversitesi’nde Güzel Sanatlar bölümünde aldı.
Mezun olduktan kısa bir süre sonra sanat alanında kariyer yapmak için New York’a taşınmaya karar verdi.
Daha gerçekçi olandan neredeyse soyut olana kadar olan çizimleri, Alanna’nın bir sanatçı olarak sürekli büyüyen yelpazesini sergiliyor.
Alanna’nın çalışmalarının çoğu günlük hayata, eğlence, mizah ve birazda aykırılık katıyor. Halen Brooklyn, New York’ta yaşayan sanatçı sokağın ruhunu ve biraz da argoyu çizgilerine taşımış.
Kendi Kaleminden Alanna
Kabaca söylemek gerekirse: çizim yapmayı severim. Bu şekilde kendime meydan okuyorum. Aslında çizim sürecine o kadar dahil oldum ki bunu yapmaya devam etmek zorundayım gibi hissediyorum.
Sanatı yaratma sürecim iki farklı şekilde oluyor. İlk yöntemim tamamen sessizlikle ilgili. Sessiz bir yaratım süreci. Beynimi bir telefon kablosu olarak düşünüyorum, bitmek bilmeyen konuşmalar ve bağlantılar oluyor ama tek duyabildiğim şey elektriğin sessiz uğultusu. Bir de gerildiğinde ve yorulduğumda boynumdaki gıcırtı sesleri. Bu ilk yaratım sürecim. Diğeri ise tam bir karmaşa.
İkinci yöntemim kesinlikle daha eğlenceli. Şarkı söylüyorum, dans ediyorum, şakalar yapıyorum, değişik seslerle konuşuyorum ve gerçekten yüksek sesle müzik dinliyorum. Hayatın tuhaf, saçmalıklarını sanatıma dahil etmekten zevk alıyorum.
Editörün Notu: Bu son cümlesini zaten çizimlerinden kolaylıkla hissedebiliyorsunuz.
Alanna’nın kendi ifadeleri ile devam edelim.
Hissettiklerimi veya çevremde olup bitenleri çiziyorum. Bazen fikirler bir pencere camından üzerime fırlatılıyor gibi geliyor. Bazen de üzerinde bir fiyonk olan güzel bir paketle özenerek teslim ediliyor gibi.
Doğa, Güzellik, Acı ve Fantezi Arasında Bir Karışım
Alanna 2010 yılında üniversiteden mezun oluyor. 10 yıldan fazla süredir de iş hayatının içerisinde aktif olarak çalışıyor. Çeşitli sergiler düzenledi ve çizim kariyerine emin adımlarla devam etti.
Fakat onu başarılı bir sanatçı yapan şey sanırım en ham haliyle en salt haliyle hissettirdiği duygular. Bazı soyut çizimlerinde hayatınızdan bir referans bulabiliyorsunuz.
Bazı anlarda zaman yavaş ilerler. Öyle hissederiz. Belki de geçmesini istemeyiz. Ama bu zamanın yavaş ilerlemesi hissi her zaman çok keyifli anlarda olmayabilir. Bazen en kötü anlarda bile zamanın geçmediğini düşünürüz. İşte bu ikisi arasındaki uçurum, ince çizgilerle nasıl ifade edilir görüyoruz.
Bu çizimler için biraz gerçek, biraz soyut, belki biraz yaramaz ama cesurca diyebiliriz. Bu çizimler size ne hissettirdi, psikolojik yansımaları hakkında düşünebiliriz.
Düşündürücü çizimler serimizin ilk bölümünde Stephan Schmitz ile toplumsal sorunlara bakmıştık. Buraya tıklayarak o çizimleri ve makaleyi okuyabilirsiniz.
Doğa, Güzellik, Acı ve Fantezi etrafında dönen Alanna Vanacore’un çizimlerini sizlere sunduk. Okuduğunuz için teşekkürler. Bizleri aşağıda bulunan Twitter hesabımızdan takip ederek yeni paylaşımlarımızdan haberdar olabilirsiniz. Yorumlarda görüşmek üzere. Tasarım ve Fikir ile kalın.